- Katılım
- 5 Ocak 2014
- Mesajlar
- 3,333
- Tepkime puanı
- 6
- Puanları
- 136
MMORPG piyasası, uzun zamandır hiç olmadığı kadar kötü durumda. Kötü durumdan kastım, World of Warcraft ile birlikte gelen çoğu oyun mekaniğinin, konseptinin ve dinamiğinin norm olarak kabul edilmiş olması. Diğer oyuncularla birlikte “Dungeon yapmak”, “Raid yapmak” veya “Hadi Dungeon Search’ten yeni zindan atalım” tadında takılmak, aslında MMORPG konseptine bence oldukça uzak şeyler. Massively Multiplayer Online Roleplaying Game ile Massively Multiplayer Online özelliği taşıyan oyunlar iki ayrı şeydir, bu sebeple bir MMORPG’nin tasarım ilkeleri, bu ayrımın farkında olunarak ayrılmalıdır.
Cryptic Studios tarafından geliştirilen Neverwinter ise, MMORPG piyasasında bir kırılma noktasının başlangıcı. MMORPG çizgisinin ne olduğunun farkında olan ve hikayelere duyarlı bir ekip tarafından hayata geçirilen projenin eksenini ise yine hikayeler oluşturuyor.
Dungeons and Dragons 4th Edition kuralları kullanan oyun, adından anlaşılacağı üzere Forgotten Realms’in incilerinden Neverwinter şehrinde geçiyor ve zaman periyodu olarak Spellplague sonrasını ele alıyor. Neverwinter’ın son lordunun kaybolmasından sonra yaralarını sarmaya çalışan şehre hakim olan kaos ortamı, halkın kalanının farklı fraksiyonlar oluşturmasıyla karışıklık içindedir, bunun üzerine bir de Neverwinter’ın dışından gelen yaşayan ölüler gibi tehditler eklenince, Neverwinter’ın kahramanları şehirlerini korumak için Lord'larının çağrısıyla görev başına geçer.
Neverwinter, özellikle onca yıldır Forgotten Realms üzerine işlenen bütün hikayelerin yapısına çok bağlı, hatta eğer bir Forgotten Realms hayranıysanız, R.A Salvatore’nin Gauntlgrym isimli kitabını okumanızı tavsiye ediyorum, Spellplague’in etkilerini ve Faerun’un nasıl değiştiğini gerçekten çok iyi anlatan ve sizi Neverwinter’ın atmosferine hazırlayan muhteşem bir kitap.
Neverwinter, oldukça ilginç ve yenilikçi şeyler deniyor, bütün bunları ise tamamen F2P olarak sunuyor, tabii oyunun içerisinde para ile edinebileceğiniz eşyalar var, arada bir “şöyle bir şey de var” diye yandan çıkıyor fakat kesinlikle ortada “para basan kazanır” durumu yok.
Neverwinter’ın denediği şeylerden en önemlisi şüphesiz “Foundry” sistemi. Foundry sistemi, gerçekten oyunun ömrünü ciddi anlamda uzatacak, çok önemli bir sistem, amacı ise oyuncuların kendi yarattığı maceraları ve içerikleri oyuna eklemek. Foundry, bu anlamda sağlam çalışıyor. Oyunun size sunduğu onlarca elementten sıkılırsanız, her zaman “Bir iki Foundry hikayesi oynayayım” diyebiliyorsunuz, ya da daha güzeli, “Yahu ben de Foundry için bir şeyler yapayım” diyebiliyorsunuz. Bunlar oyunun içerisinde geçirilen süreyi arttıran güzel hareketler.
Neverwinter’ın 5 adet sınıfı, 8 adette ırkı var. Karakter yaratma faslı benim gibi masaüstü rol yapma oyuncuları için oldukça önemli olduğundan, yaratım ekranında karakterinizin değerlerini belirlerken zar sallama faslının olması oldukça hoşuma gitti. Her sınıf için sınırlı olasılık var fakat yine de zar zardır. Sınıfları biraz anlatmam gerekirse oldukça basit bir D&D dinamiğinin ürünü olarak karşımıza çıkıyorlar.
Cryptic Studios tarafından geliştirilen Neverwinter ise, MMORPG piyasasında bir kırılma noktasının başlangıcı. MMORPG çizgisinin ne olduğunun farkında olan ve hikayelere duyarlı bir ekip tarafından hayata geçirilen projenin eksenini ise yine hikayeler oluşturuyor.
Dungeons and Dragons 4th Edition kuralları kullanan oyun, adından anlaşılacağı üzere Forgotten Realms’in incilerinden Neverwinter şehrinde geçiyor ve zaman periyodu olarak Spellplague sonrasını ele alıyor. Neverwinter’ın son lordunun kaybolmasından sonra yaralarını sarmaya çalışan şehre hakim olan kaos ortamı, halkın kalanının farklı fraksiyonlar oluşturmasıyla karışıklık içindedir, bunun üzerine bir de Neverwinter’ın dışından gelen yaşayan ölüler gibi tehditler eklenince, Neverwinter’ın kahramanları şehirlerini korumak için Lord'larının çağrısıyla görev başına geçer.
Neverwinter, özellikle onca yıldır Forgotten Realms üzerine işlenen bütün hikayelerin yapısına çok bağlı, hatta eğer bir Forgotten Realms hayranıysanız, R.A Salvatore’nin Gauntlgrym isimli kitabını okumanızı tavsiye ediyorum, Spellplague’in etkilerini ve Faerun’un nasıl değiştiğini gerçekten çok iyi anlatan ve sizi Neverwinter’ın atmosferine hazırlayan muhteşem bir kitap.
Neverwinter, oldukça ilginç ve yenilikçi şeyler deniyor, bütün bunları ise tamamen F2P olarak sunuyor, tabii oyunun içerisinde para ile edinebileceğiniz eşyalar var, arada bir “şöyle bir şey de var” diye yandan çıkıyor fakat kesinlikle ortada “para basan kazanır” durumu yok.
Neverwinter’ın denediği şeylerden en önemlisi şüphesiz “Foundry” sistemi. Foundry sistemi, gerçekten oyunun ömrünü ciddi anlamda uzatacak, çok önemli bir sistem, amacı ise oyuncuların kendi yarattığı maceraları ve içerikleri oyuna eklemek. Foundry, bu anlamda sağlam çalışıyor. Oyunun size sunduğu onlarca elementten sıkılırsanız, her zaman “Bir iki Foundry hikayesi oynayayım” diyebiliyorsunuz, ya da daha güzeli, “Yahu ben de Foundry için bir şeyler yapayım” diyebiliyorsunuz. Bunlar oyunun içerisinde geçirilen süreyi arttıran güzel hareketler.
Neverwinter’ın 5 adet sınıfı, 8 adette ırkı var. Karakter yaratma faslı benim gibi masaüstü rol yapma oyuncuları için oldukça önemli olduğundan, yaratım ekranında karakterinizin değerlerini belirlerken zar sallama faslının olması oldukça hoşuma gitti. Her sınıf için sınırlı olasılık var fakat yine de zar zardır. Sınıfları biraz anlatmam gerekirse oldukça basit bir D&D dinamiğinin ürünü olarak karşımıza çıkıyorlar.
Trickster Rogue saldırıları ile zindanlardaki becerileri sayesinde öne çıkıyor, Control Wizard adından anlaşılacağı üzere topluluk kontrolü üzerinde gayet başarılı, Guardian Fighter tank rolünü doldururken, Great Weapon Fighter ana DPS sınıflarından. Karakter yaratım ekranı, oldukça kullanıcı dostu ve detaylı, Dungeons & Dragons dünyasına yabancı oyunculara da epey kolaylık sağlıyor. Fakat bu sınıfların laf olsun diye konulmadığını unutmayın, her sınıf, farklı özellikleri ile savaşlar dışında maceralarınız boyunca işinize yarıyor. Yanınızda bir adet Trickster olmadan zindan yağmalamalarınız daha verimsiz geçeceği gibi, tuzakları fark edemeyeceğiniz için aynı zamanda ölümcül de olacaktır. Bu sebeple sınıf dinamiğine oyunu oynarken oldukça ihtiyacınız olacak.
Cryptic, Dungeons & Dragons dünyasının yüksek fantezi elementlerini gerçekten Neverwinter’a başarılı bir şekilde yedirmiş. Gittiğiniz mekanlar, Neverwinter’ın mimarisi ve ilk kez bir MMORPG’de şehirde gezmenin, yaşamanın ihtişamı var. Neverwinter gerçekten büyük bir şehir, hem çeşitli bölgeleriyle, sürekli olarak saldırıya uğrayan fakat buna rağmen ayakta kalmaya çalışan güçlü şehir portresi çiziyor, bunun içerisinde yaşamak ise gerçekten oldukça keyif verici.
Ben Forgotten Realms’in, 4th Edition ile birlikte gelen bu halini oldukça sevdim açıkçası, Cryptic ise Neverwinter’da buna gayet uyan bir görsel konsept kullanmış. İçinde bulunduğunuz dünyanın Faerun olduğunun farkında olup bir yandan artık değiştiğini kabullenmek zorunda olmak, Neverwinter bunu başarılı bir şekilde veriyor. Özellikle hikaye bakımından, ben yapımın başarısından bahsetmeden geçemeyeceğim. Diğer oyunlarda olduğu gibi “Şu sayıda şunu öldür çünkü eşşeğin gözü” tadında görevler olmadan bir MMORPG oynamanın tadına varıyorsunuz gerçekten. Seslendirilmiş NPC’ler de oyunun atmosferini sürekli olarak desteklerken, genel olarak hikaye yapısı ve bu hikayelerin görevlerle birlikte birleşmesi keyif veren bir durum haline geliyor, tabii MMORPG’nin doğası gereği, bu bazen kendisini tekrarlayabiliyor.
Oyunun savaş mekaniği aslında Neverwinter’ı sürekli olarak hareketli kılan öğelerden. Beş sınıf olmasına rağmen bu mekanik, savaşları eğlenceli kılıyor. Sağ ve sol farenizin klikleri ile ana saldırılarınızı, diğer tuşlar ile de büyülerinizi, yeteneklerinizi kullandığınız sistem, çok geniş bir yetenek havuzuna sahip olmasa bile, bir yere kadar gayet götürüyor sizi. Tabii artık 50.seviyeye gelmeye başladığınız vakit, yavaş yavaş sıkılıyorsunuz, bunun sürekli olarak böyle gitmeyeceğinin farkına varıyorsunuz, bence bu Neverwinter’ın en büyük eksikliklerinden biri, Dungeons & Dragons gibi bir sistemi temel alan yapımda olmaması gereken bir durum.
Oyunun hikayeye olan sadıklığından bahsetmiştim, bu bazı durumlarda sosyalliğin önüne geçebiliyor. Hatta oyunun içinde Old Republic’te de gördüğümüz bir NPC Companion sistemi var, yani bilgisayarın yönettiği kankalarınızla maceralara atılabiliyorsunuz, özellikle Cleric edindiğiniz vakit gayet rahat bir şekilde takılmaya başlıyorsunuz, bu karakterler ise zindanlar da diğer oyuncuların slotlarını kapatmıyor, yani baya ordu gibi geziyorsunuz.
Control Wizard, Devoted Cleric, Great Weapon Fighter, Guardian Fighter ve Trickster Rogue sınıfları gayet sade ve olması gerektiği gibi. Cleric “iyileştirici” olarak takılırken Trickster Rogue hızlı Neverwinter’ın PvE ve PvP konusunda hala çözmesi gereken bazı sıkıntıları var. Dediğim aksiyon yetersizliği bir süre sonra sıkabiliyorken, bu durum karakterler arasında farklılıkları da öldürüyor, yani PvP’ler de sürekli olarak aynı sınıfların klonları gibi geziyorsunuz, bu modern MMORPG’lerin de yıllardır çektiği problemlerden, bazı dönemler de WoW’da önüne geçilmeye çalışıldığını gördük, yine de tamamen özgün hissedebileceğiniz karakterler yaratabileceğiniz oyunların geleceği günleri bekliyoruz.
Crafting konusu, oyunun sizi aktif olarak dahil etmediği bir konu. Çalışanlar kiralayarak sizin yerinize bir şeyler yapmaları için bırakıyorsunuz, aynı EVE Online ve Old Republic gibi. Crafting manyağı olan oyuncuların çoğunluğunu düşünürsek, Neverwinter’da bu konuda hayal kırıklığına uğrayanların olduğunu biliyorum.
Neverwinter ücretsiz, hikaye odaklı ve Foundry sistemi ile ömrü gayet uzun olacak bir MMORPG. Belki mükemmel değil fakat bir kırılma noktası olarak bir başlangıç, bazı yeni şeyler deniyor ve bunları yapmaktan korkmuyor, eğer MMORPG’ler de hikayelerden hoşlanıyorsanız, Neverwinter sizi bekliyor.
Cryptic, Dungeons & Dragons dünyasının yüksek fantezi elementlerini gerçekten Neverwinter’a başarılı bir şekilde yedirmiş. Gittiğiniz mekanlar, Neverwinter’ın mimarisi ve ilk kez bir MMORPG’de şehirde gezmenin, yaşamanın ihtişamı var. Neverwinter gerçekten büyük bir şehir, hem çeşitli bölgeleriyle, sürekli olarak saldırıya uğrayan fakat buna rağmen ayakta kalmaya çalışan güçlü şehir portresi çiziyor, bunun içerisinde yaşamak ise gerçekten oldukça keyif verici.
Ben Forgotten Realms’in, 4th Edition ile birlikte gelen bu halini oldukça sevdim açıkçası, Cryptic ise Neverwinter’da buna gayet uyan bir görsel konsept kullanmış. İçinde bulunduğunuz dünyanın Faerun olduğunun farkında olup bir yandan artık değiştiğini kabullenmek zorunda olmak, Neverwinter bunu başarılı bir şekilde veriyor. Özellikle hikaye bakımından, ben yapımın başarısından bahsetmeden geçemeyeceğim. Diğer oyunlarda olduğu gibi “Şu sayıda şunu öldür çünkü eşşeğin gözü” tadında görevler olmadan bir MMORPG oynamanın tadına varıyorsunuz gerçekten. Seslendirilmiş NPC’ler de oyunun atmosferini sürekli olarak desteklerken, genel olarak hikaye yapısı ve bu hikayelerin görevlerle birlikte birleşmesi keyif veren bir durum haline geliyor, tabii MMORPG’nin doğası gereği, bu bazen kendisini tekrarlayabiliyor.
Oyunun savaş mekaniği aslında Neverwinter’ı sürekli olarak hareketli kılan öğelerden. Beş sınıf olmasına rağmen bu mekanik, savaşları eğlenceli kılıyor. Sağ ve sol farenizin klikleri ile ana saldırılarınızı, diğer tuşlar ile de büyülerinizi, yeteneklerinizi kullandığınız sistem, çok geniş bir yetenek havuzuna sahip olmasa bile, bir yere kadar gayet götürüyor sizi. Tabii artık 50.seviyeye gelmeye başladığınız vakit, yavaş yavaş sıkılıyorsunuz, bunun sürekli olarak böyle gitmeyeceğinin farkına varıyorsunuz, bence bu Neverwinter’ın en büyük eksikliklerinden biri, Dungeons & Dragons gibi bir sistemi temel alan yapımda olmaması gereken bir durum.
Oyunun hikayeye olan sadıklığından bahsetmiştim, bu bazı durumlarda sosyalliğin önüne geçebiliyor. Hatta oyunun içinde Old Republic’te de gördüğümüz bir NPC Companion sistemi var, yani bilgisayarın yönettiği kankalarınızla maceralara atılabiliyorsunuz, özellikle Cleric edindiğiniz vakit gayet rahat bir şekilde takılmaya başlıyorsunuz, bu karakterler ise zindanlar da diğer oyuncuların slotlarını kapatmıyor, yani baya ordu gibi geziyorsunuz.
Control Wizard, Devoted Cleric, Great Weapon Fighter, Guardian Fighter ve Trickster Rogue sınıfları gayet sade ve olması gerektiği gibi. Cleric “iyileştirici” olarak takılırken Trickster Rogue hızlı Neverwinter’ın PvE ve PvP konusunda hala çözmesi gereken bazı sıkıntıları var. Dediğim aksiyon yetersizliği bir süre sonra sıkabiliyorken, bu durum karakterler arasında farklılıkları da öldürüyor, yani PvP’ler de sürekli olarak aynı sınıfların klonları gibi geziyorsunuz, bu modern MMORPG’lerin de yıllardır çektiği problemlerden, bazı dönemler de WoW’da önüne geçilmeye çalışıldığını gördük, yine de tamamen özgün hissedebileceğiniz karakterler yaratabileceğiniz oyunların geleceği günleri bekliyoruz.
Crafting konusu, oyunun sizi aktif olarak dahil etmediği bir konu. Çalışanlar kiralayarak sizin yerinize bir şeyler yapmaları için bırakıyorsunuz, aynı EVE Online ve Old Republic gibi. Crafting manyağı olan oyuncuların çoğunluğunu düşünürsek, Neverwinter’da bu konuda hayal kırıklığına uğrayanların olduğunu biliyorum.
Neverwinter ücretsiz, hikaye odaklı ve Foundry sistemi ile ömrü gayet uzun olacak bir MMORPG. Belki mükemmel değil fakat bir kırılma noktası olarak bir başlangıç, bazı yeni şeyler deniyor ve bunları yapmaktan korkmuyor, eğer MMORPG’ler de hikayelerden hoşlanıyorsanız, Neverwinter sizi bekliyor.
