Hızlı Konu Açma

Hızlı Konu Açmak için tıklayınız.

Son Mesajlar

Konulardaki Son Mesajlar

Reklam

Forumda Reklam Vermek İçin Bize Ulaşın

World of Warcraft Tarihi - Thrall 10

BOMBFACTORY

Uzman Üye
Uzman Üye
Trabzonspor
Katılım
5 Ocak 2014
Mesajlar
3,333
Tepkime puanı
6
Puanları
136
Thrall'ın bitmek bilmeyen hikayesine bu hafta da devam ediyoruz.

Ateştopraklar'ın Öfkesi

Maelstrom’de Thrall, elementlerle iletişime geçebilmek için çok zorlandı. Dünyanın ne kadar yıkılmış olduğunu ve elementlerin sessizliğini hissedebilen Thrall, Aggra’ya bu görevi tamamlamak için limitsizce çalışması gerektiğini söyledi. Bunun anlamını iyice ölçüp biçtikçe, elementlere çağrısı Ateşlordu Ragnaros tarafından cevaplandı. Ragnaros Thrall’a, alevlerinin hem Dünya Ağacı’nın hem de geri kalan dünyayı saracağını, Alacakaranlık Zamanı geldiğinde Thrall’ın iyi korunan yuvası Orgrimmar’ın bir alev dalgasıyla yakılıp yıkıldığını, Ateştoprakları’nın bir görüntüsünü göstererek söyledi. Sersemleyen Thrall yere düştü, kahkahayla gülen Ateşlordu ortadan kayboldu. Thrall, Hyjal Dağı’ndaki yolculuğuna Aggra’yla başladı.


Ateşlordu Ragnaros

Druid’ler ve onların müttefikleri, Twilight’s Hammer ve Ragnaros’un Hyjal’i işgalini engellediler ve kutsal ağaca bir barış havası hâkim oldu. Bölgede yeni bir büyüme devam ederken, Earthen Ring ve Cenarion Circle üyeleriyle birlikte Ejder Aspect’leri, kadim Nordrassil’de buluştular. Toplanan kahramanlar arasında efsanevi archdruid Malfurion Stormrage, Horde eski savaş şefi ve şaman Thrall ve onun sağlam iradeli yardımcısı Aggra bulunuyordu. Birlikte bu ittifak, mucizevi güçlerini birleştirip, Dünya Ağacı’nı Azeroth’un iyiliği için yeniden onarmaktı.

Fakat bu hayırlı olay bir trajediyle sonlandı. Oldukça güçlü bir Twilight’s Hammer ajanı, seremoniyi böldü ve Thrall’a kara büyülerle saldırarak onun ruhunu Elemental uzayda, dört farklı bölgeye gönderdi. Aspect’ler Thrall’ın sonsuza kadar kaybolmuş olabileceğine karar verdiler, ancak Aggra eşinin kurtarılabileceğini, Horde ve Alliance’ın Gökduvar, Abyssal Maw, Deepholm ve Ateştopraklar’da sevdiğini kurtarmak için yardım edebileceğini söyledi.


Thrall’ın suikastçısının, Ragnaros ve Deathwing’le müttefik olan Darnassus’un eski Archdruid’i Fandral Staghelm olduğu ortaya çıktı. “Alacakaranlık Peygamberi” olarak nitelendirilen birinin, Thrall’ı kültün son engeli olarak nitelendirmesinin ardından Fandral, onu sahneden indirmek için yola çıkmıştı. Ölümle değil ancak Thrall’ın elementlerle olan bağını ona karşı kullanarak, onu yenmişti.




Thrall’ın şüphesi kendini rüzgar düzleminde cisim haline getirdi ve orada Garrosh’u savaş şefi yapma kararından pişman olduğunu ve onun Horde’u yıkıma götüreceğini söyledi. Hem Horde’u hem de Earthen Ring’i hayal kırıklığına uğrattığından ve Aggra’ya layık biri olamamasından bahsetti. Kendi zayıflıklarının Azeroth’u yıkıma götürdüğünü söyledi. Su düzlemi, Thrall’In amaçlarını gösterdi; Varian’ın önünde silahını yere bırakıyor ve düşmanlarıyla barış yapıyordu. Ayrıca bu düzlem, liderliğin yüklerinden kurtulmak istediğini ve Aggra’yla bir aile kurma isteğini de gösterdi. Thrall’ın sabrı ise toprak düzleminde görünüyordu; sabrının bir göstergesi olarak taşa dönüşmüş ve donmuş durumdaydı. Thrall’ın öfkesi ise ateş düzlemindeydi: Thrall’ın ailesini katlettiği için Gul’dan’a olan, Horde’a savaş açtığı için Varian’a, zor kullanarak köleleştirdiği için Blackmoore’a, Cairne’in ölümündeki rolü nedeniyle Garrosh’a olan öfkesi.

Nihayetinde Thrall’ın ruhu kendini buldu ve Aggra’yla birlikte Dünya Ağacı’na döndüler. Burada Thrall, Aggra’ya olan aşkını açıkladı ve ikisi bir ömür boyu eş olmak için ant içtiler.

Aspect’lerin Saldırısı

Aralarında henüz güçlenmiş olan Kalecgos’un da bulunduğu Aspect’lerle birlikte Thrall, Deathwing’i nasıl yenebileceklerini tartışırken, şamanın ruhu dünyayla iletişime geçti ve bir earthen şekli aldı. İşte bu sırada Eski Tanrılar’ın gücünü içerisine hapsetmek için kullanan Deathwing’le karşılaştı. Yozlaşmış Aspect, Aspect’lerin onu Dünyanın-Koruyucusu olarak ölümlü şamanla yer değiştirmek istediğine inanıyor ve kendisine Titan’lar tarafından verilen bu “hediyenin” –Azeroth’u koruma görevinin- aslında kendini görevine hapseden bir lanet olduğunu iddia etti. Bunu, Aspect’lerin istediğinin bu olduğunu –“sonsuz bir işkenceyle dolu bir hayatla lanetlenmek”- anlatmak için Thrall’a dünyanın tüm yükünün omuzlarında olmasının nasıl bir tecrübe olduğunu gösterdi. Ardından Thrall’ın earthen şekline bir dizi saldırıda bulundu. Şaman Azeroth’u, Azeroth da şamanı kucakladığı için onun yaraları, fiziksel dünyada deprem şeklinde vuku buldu. Nihayetinde Aspect’ler Earthen Ring’i ve Cenarion Circle’ı çağırdılar ve Deathwing’in savunmasını yararak Thrall’ı kendine getirdiler.


Deathwing


Aspect’ler, Deathwing’i yenmek için, Ejder Ruhu’nu en saf halinde, on bin yıl önce Kadimler Savaşı’nda yaratıldığı sırada almaları gerektiğine karar verdiler. Ruh çok güçlü bir büyüyle ejder türündekilerin kullanmaması için saklanıyor olduğundan, Aspect’ler Thrall’ı Deathwing’e karşı olan savaşta Ejder Ruhu’nu kullanacak kişi olarak çağırdılar.

Önümüzdeki hafta Thrall'ın hikayesinin son kısmıyla birlikte olacağız. Görüşmek üzere!
 

Users Who Are Viewing This Konu (Users: 0, Guests: 1)

Üst