"11. Uluslararası Finans Sempozyumu"

Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği Başkanı Recep Koçak, sigortacılık sektöründe gelişmiş ülkelerde krizlerin de etkisiyle yaşanan gerilemeye karşın gelişmekte olan ülkelerde yüzde 1'lik büyüme olduğuna işaret ederek, Türkiye sigortacılık sektöründe dünyaya oranla, kriz ortamları dışındaki her dönemde reel olarak büyüme yaşandığını belirtti.



Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu tarafından düzenlenen "11'inci Uluslararası Finans Sempozyumu"nun açılış oturumunda konuşan Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği Başkanı Recep Koçak, Türk sigortacılık sektörü ve dünya sigortacılık sektörü hakkında bilgiler vererek, Türkiye'deki sigortacılık sektöründe dünyaya kıyasla, kriz ortamları dışındaki her dönemde reel olarak büyüme yaşandığının altını çizdi.



Gelişmiş ülkelerde krizlerin de etkisiyle yaşanan gerilemeye rağmen gelişmekte olan ülkelerde yüzde 1'lik büyüme olduğunu ifade eden Koçak şunları kaydetti:



"Türkiye olarak nerede olduğumuzun karşılaştırmasını yaptığımız zaman, bakılacak noktalardan biri, sigortacılığın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki oranı. Dünya ortalamasına baktığımızda bunun, yüzde 6,6 olduğunu görüyoruz. Türkiye'de ise bu oran yüzde 1,3. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 8,6 civarında, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 2,7 civarında. Baktığımız diğer kıstas ise, kişi başına düşen prim büyüklüğü... Bunun dünya ortalaması 661 dolar iken, Türkiye'de bu oran 136 dolar."



Gelişmiş ülkelerin aksine gelişmekte olan ülkelerde büyümenin görüldüğüne işaret eden Koçak, bu verilerin ulaşılacak, gidilecek çok mesafe olduğunun göstergesi olduğunu belirtti.



Koçak, şu andaki sigortacılığın ekonomi içindeki payının yaklaşık yüzde 3 civarında olduğunu anımsatarak, gidilecek çok yol olmasına rağmen, Türkiye'nin bu konuda ciddi potansiyele sahip olduğunu değerlendirmesinde bulundu.



Recep Koçak Türkiye'nin genç nüfusu ve gelişmekte olan ekonomisiyle sigortacılar için geleceğin parlak olduğu bir ülke olduğu öngörüsünde bulunarak şöyle devam etti:



"Hali hazırda sektörümüzde 62 şirket faaliyet gösteriyor. Sektörde 17 bin 300 kişi istihdam ediliyor. Broker, exper ve onların yanında çalışanlarla birlikte 215 bin kişiye çıkıyor. 2011 yılı prim üretiminde 17 milyar liralık prim üretimi ve yaklaşık yüzde 21,5 oranında bir prim artışımız var. 2012 yılının 9'uncu ayı itibariyle de 14,6 milyarlık bir prim büyüklüğümüz var. Toplama bakıldığında 14 milyarlık liralık yaklaşık primin 12,2 milyarı hayat dışı branşlardan oluşuyor, 2 milyarlık kısmı da hayat branşından oluşuyor."



Koçak, Türkiye'de prim artış miktarlarında kriz dönemleri dışında her dönem büyüme yaşandığına dikkati çekerek, bunun ülkede ciddi potansiyel olduğunun göstergesi olduğu yorumunda bulundu.



Sigortacılık sektörünün en önemli fonksiyonun primleri alıp ciddi şekilde tazminat ödemek olduğunu söyleyen Koçak, "En önemli gider kalemimiz bu. 2011'in sonunda ödediğimiz hasar-tazminat rakamı 9,9 milyar lira oldu. Bu ülke ekonomisine çok ciddi katkı yaptığımızı gösteriyor." dedi.



-"Aldığımız primler hasarları ödemeye yetmiyor"-



Alınan primlerin hasarları ödemeye yetmediğini anlatan Koçak, özellikle trafik ve kasko sigortalarında zararlarının yaklaşık 400 milyon liraya ulaştığını söyledi.



Sektörün teknik ve bilanço karları hakkında katılımcılara değerlendirmelerde bulunan Koçak, karlara ilişkin rakamları paylaştı. Koçak şunları söyledi:



"Teknik ve bilanço karlarında, hayat dışında 2012'nin 6'ıncı ayı itibariyle 129 milyon liralık bilanço zararımız var. Hayat ve emekliliğin toplamında 222 milyonluk bir bilanço karımız var. Sektör toplamına baktığımızda 92,7 milyon liralık bir bilanço karına ulaşmış durumdayız. Teknik kara baktığımızda, hayat dışında ara dönemlerde karlılığın bazen yükseldiğini bazen de azaldığını görüyoruz. Özellikle 2007-2008'e kadar ciddi şekilde karlılık yaşanırken, 2008'den sonra rekabetin etkisiyle maalesef bir aşağı gidiş var. Hayata baktığımızda ise tam tersi teknik karların yükseldiğini görüyoruz. Teknik karlılığın ve bilanço karlılığın olumsuz olması nedeniyle aynı zamanda özkaynak karlılığını da etkiliyor."



-"Bireysel emeklilikte 3 milyon kişiyi aştık"-



Bireysel Emeklilik konusunda da bilgiler veren Koçak 2012 Ekim itibariyle katılımcı sayısında 3 milyonu aştıklarını söyledi. Özellikle 2013'de başlanacak katkı payının getireceği ivme ile bu sayının çok daha yukarılara çıkacağı değerlendirmesini yapan Koçak, "Dünyadaki gelişmiş ülkelere baktığımızda özellikle sigortacılığın ve bireysel emekliliğin bu ülkelerde çok güçlü olduğunu görüyoruz. Özellikle bireylerin, işletmelerin finansal hizmet sektörünün, kamunun riskini sigortacılık bir şekilde, şeffaf ve tarafsız bir şekilde yönetmesini sağlıyor, ekonominin belirsizliğini azaltıyor, ekonomiye olan güveni ve yatırımları artırıyor." diye konuştu.



Koçak, istihdamla beraber tasarrufların artmasını sağlayan sigortacılık sektörünün en önemli yatırım alanlarının devlet tahvili ve hazine bonosu olduğunu belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:



'Tasarruf oranlarını arttıran, altyapı yatırımları ve diğer büyük yatırımlar için ciddi fon sağlayan sigorta sektörünün toplam büyüklüğü yaklaşık 42,5 milyar liraya ulaşmış durumda, ekonomi içindeki payı da yaklaşık yüzde 3 civarında. Sektörümüz ekonomiye çok büyük güvence veriyor. Türkiye Sigorta Birliği olarak 2023 vizyonumuzda, dünyada sayılı, bölgede en büyük bireysel emeklilik piyasalarından biri haline gelmeyi amaçlıyoruz. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi'ne katkıda bulunmak ve bunun dışında kamunun öngörülemeyen durumlar karşısında da güven ağı oluşturmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz."