Hızlı Konu Açma

Hızlı Konu Açmak için tıklayınız.

Son Mesajlar

Konulardaki Son Mesajlar

Reklam

Forumda Reklam Vermek İçin Bize Ulaşın

Crysis 3 İncelemesi

Quatro

<marquee><b><span color="#FF0000">Do not break the
Fahri Üye
Katılım
28 Temmuz 2013
Mesajlar
391
Tepkime puanı
1
Puanları
0
İlk Crysis oyunu daima muhteşem görselleriyle tanındı ve çok uzun bir süre de bu konuda piyasaya yön veren oyun olarak hatırlanacaktır. Benchmark testlerinde kullanıldı, yarattığı devrimden söz edildi ve birçok kullanıcı yeni PC toplarken Crysis’e göre donanım satın aldı. Ardından ikinci oyun geldi ve daha iyi optimizasyonun yanında, daha iyi bir oynanabilirlik de sundu; üstelik görselleri yine en üst seviyede tutarak. Crysis yapımlarının tüm dünyada beğenilerek oynanması bir yana, Türk oyuncular için çok daha farklı bir yere sahipti. “Bir Cevat Yerli yapımı” olarak tamamen Türkçe yazılar ve seslendirmelerle sunulmuştu. Bu durum günümüzde biraz daha sıklaşmış olsa da, Crysis’in yeni çıktığı dönemde belki de AAA kalitesinde hiçbir oyun Türkçe olarak çıkmamıştı. Gel gelelim aradan iki seneye yakın bir süre geçti ve seri beklendiği gibi üçlemeye tamamlandı. İleriye doğru atılan bir adım mı, yoksa tamamen stratetij bir hamle mi? Crysis 3 bizlerle!

Görünmez ol, ateş et, öldür, tekrarla…

Crysis 2’deki olaylardan yaklaşık yirmi yıl kadar sonrasını konu alan üçüncü oyunda, ana karakterimiz Prophet yakalanmış ve CELL tarafından kontrol edilen bir bölgeye taşınmış durumdadır fakat tam da tahmin edeceğiniz gibi kurtarılacaktır. Eski ekip arkadaşı Psycho’nun yardımıyla buradan kaçmayı başarır ve Liberty Dome’a girer. Psycho ve örgütü CELL’i baş düşman olarak görmekte ve bir direnişe hazırlanmaktadır, Prophet ise tam tersine, asıl düşmanın uzaylılar olduğunu düşünmektedir. Her tarafından ucuz Hollywood klişeleri akan Crysis 3’ün senaryosu cidden çok zayıf durumda ve diyebilirim ki tüm seri içindeki en kötüsü. Muhteşem seslendirmeler de olmasa, birçok insan takip dahi etmek istemeyecektir.

Gelelim oynanışa… Crysis 3 bu noktada zaten birçok yönden eski oyunlara benziyor. Prophet’in Nanosuit’i yine beklenildiği gibi tüm insanüstü donanımlara ve teknolojiye sahip. Koruma için güç kalkanı, düşmanların işini gizlice bitirmek için görünmezlik pelerini, daha yüksek zıplama ve hızlı koşmak için süper insan güçleri ve düşmanları, nesneleri tespit etmek için gözlemcilik özelliği. Nanosuit’e eklenen en önemli yeni özellik ise Prophet’in kolunun üstünde yer alan hack numaraları. Artık taretleri, mayınları ve kapıları ele geçirip deaktif edebiliyoruz. Hack yeteneği size bir mini oyun şeklinde sunuluyor ve bir çizgideki hareket eden noktaları eşleştirmeniz gerekiyor. Oynadığınız zaman ne demek istediğimi daha rahat anlayacaksınızdır ama zaten pek de zor bir şey değil.

Crysis 3’de içine dalabileceğiniz bir sürü aksiyon var; taretleri kendi avantajınıza kullanabilirsiniz, görünmez olup CELL kuvvetlerinin etrafından dolanarak farklı stratejiler deneyebilirsiniz ama en büyük odak noktanız sanırım yay ve ok ikilisi olacaktır. Bu sessiz katil birçok noktada işinize yarayacak ve görünmezlik pelerininiz de ok atarken bile aktif durumda kalacak. Yayı aynı zamanda patlayan mermiler gibi çeşitli ekipmanlarla da modifiye etmek mümkün.

Crysis 3’ün ilerleyen bölümlerinde Prophet çeşitli Nanosuit geliştirmeleri de buluyor ve elimizdeki puanlara göre son teknoloji elbisemizi upgrade edebiliyoruz. Örneğin; dayanıklılığımızı arttırıyoruz, daha uzun süren veya daha hızlı aktif olan bir görünmezlik pelerini elde edebiliyoruz ya da güçlerimizi kullanmak için gerekli olan enerji miktarını çoğaltabiliyoruz. Ayrıca oyun size bunları perk’ler hâlinde kaydetme imkânı sunuyor ve durum neyi gerektiriyorsa, ona göre hızlı değişiklikler yapabiliyorsunuz.

Maalesef Crysis 3 oynanabilirlik olarak çok da üst düzey değil ama. Gereksiz eşyalarla işgal edilmiş dar ve ufak bölgeler, çizgisel oynanış, neredeyse hiçbir keşif öğesi olmaması derken zaman zaman sıkıldığınız oluyor. Sonuçta oyun boyunca yaptığımız tek şey görünmez olup, ok sıkmaya dönüyor yavaş yavaş. Daha yaratıcı yöntemler olabilirdi, düşmanları çok farklı yollardan haklayabilirdik halbuki.

Crysis 3 geleneği devam ettirerek neredeyse ilk oyundaki kadar başarısız bir yapay zeka sunuyor. Birçok zaman gülünç hâllere giriyorlar, hemen önümde bana ateş eden düşman görünmez hâle geçince briden afallıyor, arkadaşının suratına ateş etmeme rağmen yanında duran düşmanın bunu fark etmesi saniyeler alıyor! Yer yer çok kolay olan yapay zeka, bazen de aşırı şekilde zorluyor ve zorluk seviyeleri arasında da dengesizlikler var.

Yeni oyun makul derecede başarılı bir çoklu oyuncu deneyimi de sunuyor. Capture the Point, Team Deathmatch gibi standartlaşmış oyun modlarının yanı sıra bu sefer “Hunter” eklenmiş. Hunter’da iki takım karşı karşıya ve bir taraf sadece Nanosuit ve yaya sahipken, diğer taraf normal insan giysilerine ve ağır silahlara sahip. Kesinlikle Crysis 3’ün multiplayer’ında en zevkli mod bu diyebilirim.

Grafiklere gelirsek; hâlâ oyun dünyasındaki en iyilerden biri diyebilirim rahatlıkla. Hem karakterlerin, hem çevrenin detayları muazzam şekilde kaliteli. New York’taki harap olmuş binalar, ormana dönen şehir kesinlikle sizi ekran başına kitliyor. Prophet’in zaten her detayı kusursuz şekilde hazırlanmış. Buna rağmen Crysis 2 kadar başarılı bir optimizasyona sahip olmadığını da söyleyebilirim. Görsellerin yanında, sunum ve ses öğeleri de etkileyici. Ses efektlerinin muhteşemliğinin yanı sıra, orijinal soundtrack albümü de sizi oyunun içine çekiyor.En önemlisi ise seslendirmeler; her ne kadar oyun tamamen Türkçe çıkmış olsa da, ben İngilizce oynamayı tercih ettim çünkü bu hâli çok daha kaliteli, hatta son zamanların en iyisi diyebilirim rahatlıkla.

İşin aslı, Crysis 3 karışık bir meyve sepeti gibi; içinde çürükler de var, tazeler de… Görsellik, sesler ve sunum şekli bu oyunun en iyi yanı. Bir yandan da başarılı bir multiplayer deneyimi sunuyor ama tek kişilik senaryosu klişelerden ibaret ve eminim tüm seri içinde en çabuk unutulacak olanı. Crytek belli ki bu oyun için çok uğraşmış ama sadece “güzel bir oyun” yaratmak istemişler, “güzel oynanan bir oyun” değil. Birçok yönden iyi bir yapım ama etkileyicilikten ve kalıcılıktan uzak. Yine de bu ara kaliteli bir FPS arayanlara gözüm kapalı önerebilirim tabii.


 

Users Who Are Viewing This Konu (Users: 0, Guests: 1)

Üst