Hızlı Konu Açma

Hızlı Konu Açmak için tıklayınız.

Son Mesajlar

Konulardaki Son Mesajlar

Reklam

Forumda Reklam Vermek İçin Bize Ulaşın

Marilyn Monroe Fan Clup

İntifada

Uzman Üye
Uzman Üye
Bursaspor
Katılım
5 Ocak 2014
Mesajlar
1,865
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Konum
BURSA





Adı soyadı: Marilyn Monroe
Doğum Tarihi:
01.Haziran.1926
Ölüm tarihi: 05.Ağustos.1962
Doğum yeri: Los Angeles, California
Ölüm yeri: Brentwood, Amerika
Meslek: sinema oyuncusu, model.

Gerçek adı Norma Jean olan Marilyn Monroe, 1 Haziran 1926’da Los Angeles, California’da doğdu. Babası Edward Mortensen, annesini Norma doğmadan önce bırakıp gitmişti. Açlık ve sefalet içinde geçen çocukluk yılları, annesi Gladys Baker’ın ağır bir sinir nöbeti geçirip hastaneye kaldırılması ile daha da karardı. Norma’nın yetimhanedeki yaşamı işte bu talihsiz olayla başladı. 8 yaşında cinsel tacize uğrayan Norma Jean, bir tanıdıklarının yanında kalırken zaman içinde istenmeyen misafir durumuna düştü ve 16 yaşında hayatının en zor kararını verdi. Yetimhaneye dönmeyecek ve fabrikada işçi olarak çalışan Jim Dougherty ile evlenecekti. 1942 Haziran’ında Jim ile evlenen Norma’nın evliliği uzun sürmedi ve 1946 Eylül’ünde bitti.Burbank’ta bir fabrikada çalışırken şans eseri fotoğrafları çekildi ve modelliğe başladı. Ünlü film yapımcısı Howard Hughes tarafından keşfedildi ve adı Marilyn Monroe olarak değiştirildi. İlk başlarda küçük rollerde, sessiz sakin sarışın bir kız olarak kendini gösteren Marilyn, "Love Happy" (1949) ve "All About Eve" (1950) filmlerinden sonra başarıyı yakaldı. Doğallığına, cazibesini ve dişiliğini de ekleyerek, sessiz sakin sarışın kız "Sarışın Bomba" olarak anılan bir idole dönüştü.1950 yılında tanıştığı profesyonel beyzbol oyuncusu Joe Di Maggio ile 1954 Haziran’ında dünya evine girdi.
"Niagara", "Gentlemen Prefer Blondes", "How to Marry A Millionaire" adlı filmlerle ününe ün katan Marilyn, herşeyin doğal ve içten olması gerektiğini savunurdu. Belkide bu düşüncesi sayesinde film yapımcılarının ve fotoğrafçıların rüyası haline geldi. 1954 yılının Ekim ayında ikinci eşinden de ayrılan Marilyn’in evliliğini bitiren en büyük etkenin, şöhreti ve sarışın seksi bomba imajı olduğu söylendi.
1956 yılı ise Marilyn için çok hızlı geçti. Kendi firması olan Marilyn Monroe Productions’ı da bu yıl içinde kuran seksi yıldız, 29 Haziran’da da bir oyun yazarı olan Arthur Miller ile üçüncü evliliğini yaptı. Kariyerini kötü yönde etkileyen, uyuşturucu ve alkol bağımlılığı da bu dönemde başladı. Psikolojik problemler içinde kendini unutan Marliyn Monroe, 21 Haziran 1961 yılında üçüncü eşinden de ayrıldı.
Ne var ki 5 Ağustos 1962 yılında Brentwood’daki evinde ölü bulunan ünlü yıldız, aşırı dozda uyku ilacı alarak intihar etmişti. Olayın bir intihar değil cinayet olduğu iddiaları ortaya atılmış, sebep olarakta Kennedy ile olan birlikteliği öne sürülmüştü. Marilyn, 8 Ağustos 1962’de California'da defnedildi.
20.yy’ın seksi bombası olarak kabul edilen Marilyn Monroe, yarım kalan filmi "Something’s Gotto Give" i hiçbir zaman bitiremedi. Solak olduğu bilinen ünlü yıldızın vazgeçemediği ve yanından ayırmadığı tek şey "Chanel No:5" parfümüydü.
Ölümünden sonrada unutulmayan güzel yıldız, 1999 yılında People Magazine tarafından "Dünyanın En Seksi Kadını" seçildi. Yine 1999 yılında Playboy dergisi tarafından "20.yy’ın En Seksi Starı" seçilen Marilyn Monroe’nun sayısız filmi ve ödülü bulunmakta. AyrıcaElton John’un "Candle in the Wind" adlı parçasını Marilyn’e itham ettiği bilinmektedir.



SANAT MERAKI
Onunla ilgili az bilinen şeylerden biri de sanata, özellikle resme merakıydı. Marilyn Monroe, 1951’de geceleri UCLA’de temel sanat bilgileri ve sanat tarihine giriş dersleri almıştı. Hollywood’daki dairesinde Durer, Fra Angelico ve Leonardo da Vinci’nin eserlerinin röprodüksiyonları vardı. New York’taki dairesinde ise Antik Mısır Kraliçesi Nefertiti’nin bir büstü duruyordu. New York’taki bir başka dairesinin girişine Toulouse-Lautrec’in bir eserini koymuştu. Aynı dairenin içinde William Zorach’ın büyük, çıplak, siyah bir ****l heykeli vardı. 1955’te gazeteci Earl Wilson’a verdiği bir söyleşide Goya’nın eserlerinin koyu bir hayranı olduğunu söylemiştir. Sonradan Picasso ve El Greco’nun tabloları da ilgi alanına girdi. Ayrıca Rodin’in kimi heykelleri de evlerinin nadide köşelerini süslüyordu.



ÖDÜLLERİ
Marilyn kariyeri boyunca bir kez bile Oscar’a aday gösterilmedi. Amerikan sinemasının oyunculuk namına en önemli ikinci ödülü sayılabilecek Altın Küre’de ise 1960 yılında “Some Like It Hot”la Müzikal veya Komedi Dalında En İyi Kadın Oyuncu seçildi. Bunun kariyerinin en büyük ödülü olduğunu söyleyebiliriz. İtalyanlar 1958’de ulusal ödülleri David di Donatello’da “The Prince and the Showgirl”deki performansıyla en iyi yabancı kadın oyuncu ödülüne layık gördüler onu. Aynı filmle Fransızlar da onu Kristal Yıldız Ödülleri’nde en iyi yabancı kadın oyuncu seçtiler. İngilizler de BAFTA’da önce “The Seven Year Itch”le, sonra da “The Prince and the Showgirl”le en iyi yabancı kadın oyuncu dalında Monroe’yu aday gösterme lütfunda bulundular.
 

Users Who Are Viewing This Konu (Users: 0, Guests: 1)

Üst