Hızlı Konu Açma

Hızlı Konu Açmak için tıklayınız.

Son Mesajlar

Konulardaki Son Mesajlar

Reklam

Forumda Reklam Vermek İçin Bize Ulaşın

Muhammed Bakır

ALABEYİ

Fahri Üye
Fahri Üye
Galatasaray
Katılım
3 Eylül 2014
Mesajlar
1,191
Tepkime puanı
2
Puanları
126
Konum
Adana
HazretiHüseyin’in torunu ve İmamı Zeynelabidin’in oğlu olup, tabiindendir. 676 (H. 57) yılında Medine’de doğdu. 731 (H. 113)’de orada vefat etti. Medine’deki Baki kabristanında babasının yanına defnedildi. Cafer-i Sadık’ın babasıdır. Künyesi Ebu Cafer’dir.


Sahabeden Hazreti Cabir ve Hazreti Enes ile görüşüp onlardan, ayrıca Tabiinden olan büyük zatlardan hadisi şerif rivayet etti. Muhammed Bakır rahmetullahi aleyh, Medine’nin büyük fıkıh alimlerindendir. Zamanında, bütün dünyadaki evliyanın feyz kaynağı oldu. Evliyalık yolunda olanlara feyz, onun vasıtası ile verilirdi. İmamlığı on dokuz sene sürdü. Bütün ilimlere vakıf olduğu için kendisine, ilimde ve fazilette üstün manasına Bakır denildi.


Ebu İshak es-Sebii, Ata bin Ebi Rebah, Amr bin Dinar, İbniŞihab ez-Zühri, Rebi bin Heysem, Haccac bin Ertad, Mekhul eş-Şami, İmamı Evzai, İmamı Ameş, Kasım bin el-Fadl ve İbni Cüreyc, İmamı Buhari ile İmamı Müslim ve başka alimler kendisinden hadisi şerif rivayet ettiler.


Muhammed Bakır’ın ilim ve hikmet dolu sözleri çoktur. Kerametleri meşhurdur. Bir gün yanındakilere; “Bir kişi, bir sene sonra dört bin askerle Medine’ye gelecek. Üç gün boyunca, çok kimseleri öldürecek. Bundan büyük zarar göreceksiniz. Ondan sakınınız!” buyurdu. Onun bu sözlerine Medinelilerden pek az kimse ile Haşimoğulları inandı. Pekçok kimse inanmadı. Bir sene sonra kendisine inananları alarak Medine’nin dışına çıktı. Nafi bin Ezrak, ordusu ile geldi. Muhammed Bakır’ın buyurduğu zararları yaptı. Artık Medineliler; “Bundan sonraİmamıBakır hazretlerinin her sözüne inanırız. Her sözü doğrudur. Çünkü o, Resulullah efendimizin evladındandır.” dediler.


Henüz hiçbir şey yokken kendisinin, Devrekiye valiliğini ve çok geniş topraklara sahip olacağını, keramet olarak bildirdi. Gerçekten bir müddet sonra aynı yere vali oldu.


Muhammed Bakır, Halife Hişam bin Abdülmelik’in evine uğradı; “Bu ev harap olacaktır. Hatta toprağı başka yere nakledilip taşları açıkta kalacaktır.” buyurdu. Bu söze yanındakiler hayret ettiler. Halife Hişam’ın evini kim yıkabilir ki, diye düşündüler. Nihayet Hişam vefat edince, yerine geçen oğlu Velid, bu evin yıkılmasını emretti. Hakikaten ev yıkıldı, toprağını başka yere naklettiler ve taşları açıkta kaldı.


Talebelerinden biri şöyle anlatıyor: “Mekke’de idim. Muhammed Bakır hazretlerini görmeyi çok arzu ettim. Medine’ye vardığım gece, şiddetli yağmur ve soğuk vardı. Gece yarısı evinin kapısına geldim. Kapıyı vurayım mı yoksa sabahı bekliyeyim mi diye düşünürken, onun mübarek sesini işittim. Hizmetçisine; “Kalk dışarıda biri var, kapıyı aç! O bu gece yağmura tutulmuştur ve hava da soğuktur.” buyurdu. Kapı açıldı. İçeri girdim.”






İmamı Muhammed Bakır rahmetullahi aleyh buyurdu ki:


Bir kimsenin seni ne kadar çok sevdiğini anlamak istersen, senin o kimseyi ne kadar sevdiğine dikkat et. Yani sen onu ne kadar seviyorsan o da seni o kadar seviyor demektir.


Bir kimsenin kalbinde ne kadar kibir varsa, aklında o kadar noksanlık var demektir.


Mide ve namusunun iffetini korumak kadar faziletli ibadet yoktur.


Dünyada insana en iyi yardımcı, din kardeşlerine iyiliktir.


İlmiyle insanlara faydalı olan bir alim, bin abidden daha efdaldir. Böyle bir alimin vefatına, şeytan; yetmiş abidin vefatına sevindiğinden daha fazla sevinir.
 

Users Who Are Viewing This Konu (Users: 0, Guests: 1)

Üst