- Katılım
- 2 Ocak 2013
- Mesajlar
- 24,068
- Tepkime puanı
- 12
- Puanları
- 199
- Konum
- America
- Web sitesi
- www.metin2tr.net
[h=1]Yine çocuk[/h]Mehmet ErdemliHaksızlıkları da giderebilir tabii ama, acaba çocuk tacizi konusunda duyarlı olanların elini kolunu bağlar mı? Doğrusunu isterseniz bu konuda iyice endişelendim. Bir düğzenlemeye ihtiyaç olduğu kesin olmakla beraber yine de acleye mi getirildi yasa emin değilim açıkcası. Çocuk tacizinin yaygın olduğu bir ülkede görevlilerin sorumluluklarına sahip çıkması elbette çok iyi. Bazen bu konudaki hassasiyet, öyle olmadığı halde masum kimi kişilerin çocuk tacizcisi olarak damgalanmasına yol açıyor. Bu nedenle İngiliz yetkililerin öğretmenler ile diğer profesyonellerin bir çocuk tacizi konusunda hatalı bildirimde bulunnamaları halinde yargılanmasını içeren yasa çıkarmaları anlaşılabilir.
BBC’nin çok seyredilen haber programlarından Panorama’da çocukları seks suçlarından korumak isterken ciddi yanlışlıklar yapan okul ya da hastaneler ele alınmıştı. Yönetim bu konmuda zorunlu bildirimin soruna çözüm olamayacağını belirterek, bu bildirimlerin, yanlışlıklara yol açabileceği gerekçesiyle kaldırılmasına olanak tanımaya hazırlanıyor. Kişisel olarak böyle bir durumun çocuklara taciz alçaklığına karşı mücadelede zaafyet doğuracağına inananlardanım. Yasayı savunanlar yanlış rapor veriimesi durumunda cezai yaptırım olmasını “ceza insanların akıllarına odaklanmalarını” sağlar, böylelikle kişisel maumşiyetlerinin korunmasına da katkı yapar diyorlar. Yasaya karşı çıkanlar da sorumlu olunan bir yerde tanık olunan taciz vakası konusunda yapılması gerekenin hemen yetkilileri haberdar etmek olduğuna vurgu yapıyorlar. İngiltere’nin şimdi yoğun olarak tartıştığı bu yasa benzeri sorunları yaşamış olan aralarında ABD, Kanada, Avustralya gibi ülkelerin de bulunduğu bir çok ülkede yürürlüğe girdi bile. İngiltere Anglikan Kilisesi ile Katolik Kilisesi “zorunlu bildirim”i savunduklarını açıklamışlardı. Anglikan Kilisesi Başpiskoposu Paul Butler “kendimizi, kurumlarımı değil,öncelikle çocuklarımızı düşünmeli, onlar için en iyisi neyse onu istemelyiz” demişti. Ancak Eğitim Bakanlığı bu zorunlu bildirime, yanlışlıklar içerebileceği gerekçesiyle karşı çıkıyor. “Öğretmenler bir tacizden şüphelendiklerinde hemen ilgili kurumlara haber vermeliler” diyerek, yanlış bildirim durumunda muhataba ceza verilmesini savunuyor.
Tartışma halen sürüyor.
BBC’nin çok seyredilen haber programlarından Panorama’da çocukları seks suçlarından korumak isterken ciddi yanlışlıklar yapan okul ya da hastaneler ele alınmıştı. Yönetim bu konmuda zorunlu bildirimin soruna çözüm olamayacağını belirterek, bu bildirimlerin, yanlışlıklara yol açabileceği gerekçesiyle kaldırılmasına olanak tanımaya hazırlanıyor. Kişisel olarak böyle bir durumun çocuklara taciz alçaklığına karşı mücadelede zaafyet doğuracağına inananlardanım. Yasayı savunanlar yanlış rapor veriimesi durumunda cezai yaptırım olmasını “ceza insanların akıllarına odaklanmalarını” sağlar, böylelikle kişisel maumşiyetlerinin korunmasına da katkı yapar diyorlar. Yasaya karşı çıkanlar da sorumlu olunan bir yerde tanık olunan taciz vakası konusunda yapılması gerekenin hemen yetkilileri haberdar etmek olduğuna vurgu yapıyorlar. İngiltere’nin şimdi yoğun olarak tartıştığı bu yasa benzeri sorunları yaşamış olan aralarında ABD, Kanada, Avustralya gibi ülkelerin de bulunduğu bir çok ülkede yürürlüğe girdi bile. İngiltere Anglikan Kilisesi ile Katolik Kilisesi “zorunlu bildirim”i savunduklarını açıklamışlardı. Anglikan Kilisesi Başpiskoposu Paul Butler “kendimizi, kurumlarımı değil,öncelikle çocuklarımızı düşünmeli, onlar için en iyisi neyse onu istemelyiz” demişti. Ancak Eğitim Bakanlığı bu zorunlu bildirime, yanlışlıklar içerebileceği gerekçesiyle karşı çıkıyor. “Öğretmenler bir tacizden şüphelendiklerinde hemen ilgili kurumlara haber vermeliler” diyerek, yanlış bildirim durumunda muhataba ceza verilmesini savunuyor.
Tartışma halen sürüyor.
